“Kurban bayramı ve hac, barışın esenliğin; birlik içinde duanın, yakarışın; statülerden arınarak eşitlenmenin; kendini bilmenin, tefekkürün, tezekkürün, yenilenmenin; sabrın, nefisleri terbiye etmenin, hiç bir canı incitmemenin, yok etmemenin; çaresizliği gidermenin, yaşama bilincinin, kutlu yürüyüşün; tarihe tanıklık etmenin kutsalı ve geçmişi idrak etmenin; yoksula, kimsesize, çaresize yakınlaşmanın bayramıdır”
Kurban Bayramı vesilesiyle hatırlatmak isterim ki hem Millet olarak, hem de İslâm âlemi olarak yaşadığımız tüm bu acılar, biz Müslümanların birbirine daha çok kenetlenmesine, kardeşlik hukukunun gereklerini yerine getirmede daha hassas olmamıza vesile olmalıdır. Elbette tarihte olduğu gibi bugün de bu zor günleri hep birlikte aşacağız. Ancak bu zor günlerde hepimize düşen büyük vazifeler vardır. Daha ağır bedeller ödememek için her türlü hile ve tuzağın farkında olmalı, Mümine yakışır bir şekilde basiret ve feraseti elden bırakmamalıyız. Allah’ın yardımıyla yaşadığımız acıların üstesinden gelecek, huzura ve sükûna yeniden kavuşacağız. Müslümanlar, merhametin ve adaletin olduğu bir dünyayı tüm insanlığa göstermelidirler.
Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin, yurt dışında yaşayan millet varlığımızın, gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizin ve âlem-i İslâm’ın Kurban Bayramlarını tebrik ederiz.Terör, vahşet ve ölümlerin değil; barış, huzur, güven ve kardeşliğin doyasıya yaşandığı, insanların mutlu olduğu bir dünyayı yeniden inşa edebilmek için Yüce Rabbimize dua ve niyaz ederiz.